Para Talebi Teorisi

Para Talebi Teorisi

Para talebini sadece mübadele gereksinimi ile izah etmeye çalışan yaklaşımlar, talep edilen para miktarını; gelir düzeyi, alışkanlıklar, kurumsal yapılanmalar v.b. sebeplere bağlamışlar, mübadele gereksinimi için talep edilen para miktannı, istikrarlı bir büyüklük olarak görmüşlerdir. Çünkü, alışkanlıklar, kurumsal yapılanmalar gibi unsurların çok sık değişmediği bilinmektedir. Sorun bu şekilde ortaya konulunca, elde tutulmak istenen para miktannı değiştirebilecek tek faktör, kişinin (makro düzeyde ise ekonominin) gelir düzeyidir.

Ancak, para talebinin (gereksiniminin) mübadele yanında, servet saklama motifi ile de tutulabileceği göz önüne alındığında elde tutulan paranın istikrarlı bir büyüklük olup olmadığı son derece tartışılır bir hale gelmektedir. Bu çerçevede Friedman’ın yeni miktar teorisi ve Keynes’in likidite tercihi, temel karşıt yaklaşımlar olarak ortaya çıkmaktadır. Şöyle ki, her iki yaklaşımda para talebinin mübadele motifi yanında, değer saklamaya yönelik olarak ortaya çıkabileceği kabul edilmektedir. Friedman’ın yaklaşımında, paranın servet saklama aracı olarak kullanılması, ekonominin para talebinde büyük istikrarsızlıklara yol açmamaktadır. En azından, para talebindeki değişmeler “önceden kestirilebilir” niteliktedir. Keynes’te ise, paranın servet saklama unsuru olması, elde tutulan para miktannı değişken bir büyüklük haline getirmektedir. Yani para talebi istikrarlı bir büyüklük olmadığı gibi, gelişmesi de kestirilemeyen bir büyüklüktür1.

Para talebinde önemli değişiklikler, ciddi bir istikrarsızlık kaynağı olarak görülmektedir. Para talebindeki değişim, ekonomideki harcama düzeyinin değişmesi anlamına gelmekte; enflasyon ve işsizlik gibi ciddi sorunlara sebep olmaktadır. Para talebi teorisinin önemi de buradan kaynaklanmaktadır.

Para talebi teorileri aşağıda ele alınmaktadır.

Related Posts

Leave us a reply